Her zaman olduğu gibi Montreal sinemaseverlerine Türk sinemasının önemli ve yeni filmlerini sunan gazetemiz, bu yıl da birbirinden güzel filmleri izleyiciye sunmaktan kıvanç duydu.
Her zaman olduğu gibi Montreal sinemaseverlerine Türk sinemasının önemli ve yeni filmlerini sunan gazetemiz, bu yıl da birbirinden güzel filmleri izleyiciye sunmaktan kıvanç duydu.Gazetemizin bu yıl dördüncüsünü düzenlemiş olduğu Montreal Türk Kültür Günleri ve Montreal Türk Filmleri Festivali ilgili bir kalabalıkla Montreal’de kendinden söz ettirmeyi sürdürdü.
Bu yıl açılış filmi olarak geçen yılın önemli Altın Portakal ödüllerini toplayan ‘Güzel Günler Göreceğiz’ seçildi. Son zamanlarda dizi ve filmlerle kendinden çok söz ettiren Azeri kökenli genç oyuncu Nesrin Cavadzade‘nin Altın Portakal ödülünü aldığı film izleyicinin de oldukça ilgisini çekti.
Yine değişik festivallerde birçok ödül kazanan, başrollerini Serra Yılmaz, İrem Altuğ ve İdil Fırat‘ın paylaştığı Ümit Ünal‘ın filmi ‘Nar’ bir başka ilgi çeken filmlerden olurken, yine son dönemde kendinden çok söz ettiren ve küçük ekranlara Keşanlı Ali Destanı‘yla gelen Belçim Bilgin ve Mehmet Günsür‘ün baş rollerini paylaştığı Aşk Tesadüfleri Sever izleyicinin ilgisini çeken başka bir yapıt oldu. Tarık Akan ve Şerif Sezer’in çocuklarıyla birlikte oynadıkları Deli Deli Olma ise Kars’ın köylerinde geçen küçük ancak yürekleri büyük insanların sıcak öykülerini anlatıyordu. Sabahattin Ali’nin bir öyküsünden esinlenen Kar Beyaz filmi şiirsel bir anlatımla izleyiciyle buluşurken, son filmlerden Kırık Midyeler daha iyi bir yaşam için İstanbul gibi bir metropolün çarkları arasında yitmemeye çalışan yeni yetme çocukların yaşamlarını öykülüyordu. Tolga Karaçelik‘in ‘Gişe Memuru’ ise bir paralı yol gişe memurunun gerçekle hayalin karıştığı bir yaşam serüvenini gözler önüne seriyordu.
Bu yıl iki belgeselin yer aldığı Montreal Türk Filmleri Festivali’nde Orkide Ünsür‘ün kısa filmi Metruk, İstanbul’daki terk edilmiş evleri kendine konu alırken, Aylin Eren, ‘Toroslarda Bir Efsane’ ile Dr. Halet Çambel’in Karatepe-Aslantaş yöresinde bütün bir yaşamını adamış olduğu Hitit kalıntılarını ortaya çıkarıp Türkiye’de gerçekleştirmiş olduğu Açık Hava Müzesi’nin öyküsünü anlatıyordu.
Atıl İnaç’ın Zincirbozan filmi bir başka önemli filmdi; ülkemizin kara tarihinden bir kesiti, 12 Eylül darbesine giden yollardaki tuzakları tüm çıplaklığıyla bir bir izleyiciye gösteriyordu.
4. Montreal Türk Filmleri Festivali Türk toplumunu anlatan ‘Batıya Bak’ ile kapanışını yaptı
Festival’in kapanış filmi 25 yıl önce Montreal’de Türk toplumunun yaşadığı sorunları ve çoğunluğun Kanada’da kalmasını sağlayan kitlesel kampanyaları yürüten gönüllü eylemcilere bir teşekkür olarak 1990 yılı yapımı ‘Batıya Bak’ oldu.
Bu arada adını vermek istemeyen bir izleyici ise sitemlerini bildirmeden edemiyordu: “Adımı yazmanıza gerek yok; çünkü insanlar adıma takılıp söylemek istediklerimi duymazdan gelebilirler. Bu akşam burada ben bu güzel insanların çabalarıyla kalıcılığı sağlanan Türk toplumunu görmek isterdim. Biz Anadolu insanıyız. Vefa duygusunu bu kadar mı yitirdik? Bu insanlara küçük bir teşekkür için bile olsa bu salon doldurulamaz mıydı? Bu kadar mı maddeci olduk? Nerede benim Anadolu’mun güzel insanları? Sakın duymadık demesinler. Eğer ben bile duyup gelmişsem, bu insanlar hayda hayda duymuşlardır. Türk toplumunun bu insanlara minnet borcu vardır. Yazabilecekseniz söyleyeyim; inanın onlar adına bu akşam bu güzel insanlardan ben utandım.”Werner Volkmer’in gerçekleştirdiği belgesel Kanadalı Türklerin tarihini yeniden yaşatıyordu. O günlerin küçük Gülizar’ı bugün iki çocuk annesi başarılı bir işkadını, o günlerde dört yıl boyunca anne-babasından ayrı köyünde kalan küçük Özlem bugün Göçmenlik Bakanlığı’nda çalışan başarılı bir avukat, abi Özgür ise uluslararası siyaset mezunu olmuş genç bir girişimciydi. En önemli eylemcilerden Mustafa Doygun özel nedenlerle film gösterimine katılamazken, Türklerin burada kalması için çaba gösteren Atanas Katrapani ve yıllarca turist götürüp Türkiye’yi tanıtan emekli öğretmen Louise Laurin o günlerin canlı tanıkları ve eylemcileri olarak olayları anlattılar.
Konuşmasında gönüllülere ve katkıda bulunan kişi ve kuruluşlara da teşekkür eden Özen, ‘gelecek yıl görüşmek üzere hoşça kalın’ diyerek sözlerini bitirdi.Film Şenliği sonunda kapanış konuşmasını yapan Festival Başkanı Ömer Özen, ilgileri dolayısıyla izleyicilere teşekkür etti.
4. Montreal Türk Filmleri Festivali’nden görüntüler
Bizim Anadolu / Haziran-Temmuz 2012
İlk yorum yapan siz olun